Paylaş:
27 Kasım 2023
Paylaş:

Değirmen ve Sektör Makineleri Üreticileri Derneği (DESMÜD) Başkanı Zeki Demirtaşoğlu, “dijital (sayısal)” teknolojiler konusunda sektöre yönelik açıklamalarda bulundu.

 

Başkan Demirtaşoğlu, yarışmacı bir piyasa ekonomisi içinde, değirmen makineleri üreticisi firmaların dijitale artan ilgilerinin, bu firmalara işlerini daha güvenilir ve kabul edilebilir bir karlılıkla sürdürebilmelerinin anahtarını sunduğunu, ancak “dijital” konusunda doğru bir yaklaşımın benimsenmesinin gerekli olduğunu vurgulayarak, konuya ilişkin görüşlerini sıraladı.

 

Uzun yıllardır hakkında  konuşulan moda “dijital dönüşüm” sözcüğü, başlangıçta dijital olmayan ürünlerin dijitalleştirilmesi için dijital teknolojinin benimsenmesini tanımlamak için kullanılmıştı. Pandemi sonrası bu dijital dönüşüm yaklaşımı iş dünyasında artık geçmişte kaldı. Son üç yıl içinde bu tür bir dijital dönüşümden geçmemiş herhangi bir uluslararası işletme ya artık bir niş olmuş ya da - daha büyük olasılıkla - artık iş dünyasında yer almamaktadır. Artık ister bir web sitesi, ister bir mobil uygulama ya da bir sosyal medya platformu olsun, neredeyse her işletme, bugün, bir tür çevrimiçi varlığa sahip olmak zorunda kalmıştır. Bu nedenle, "dijital dönüşüm" terimi artık geçerli olmayan eski bir terim olup bunun yerine, "dijital evrim"I benimseyen bir düşünce yapısıyla yol almalıyız.

 

Dijital evrim, iş verimliliğini artırmak, maliyetleri düşürmek, rakipleri geride bırakmak ve daha iyi sonuçlar elde etmek için yeni ve gelişmekte olan teknolojilerin sürekli olarak benimsenmesi ve iyileştirilmesidir. Yeni teknolojilerin ve hizmetlerin yıldırım hızıyla geliştirildiği ve piyasaya sürüldüğü, daha iyi bir bilgi sağladığı, otomasyonu artırdığı ve sınırları daha da zorladığı bu yeni durum, mevcut değişim hızıyla karşılanamadığında işte başarı riske atılmaktadır.

 

Harvard Business Review, pandemi öncesinde dijital dönüşüm için harcanan yıllık 1,3 trilyon doların 900 milyar doların boşa gittiğini tahmin etmektedir. Pandemi ile birlikte tam bir kriz moduna giren şirketler, dijital yaklaşımlarında bir devrim yapmak, çevrimiçi varlıklarını zenginleştirmek ve hayatta kalmak için harcamalarını artırmakla birlikte, sağlam ve uzun vadeli bir strateji oluşturamadıklarından, birçoğu şu anda ciddi bir sıkıntı içindedir.

 

Covid krizi sırasında, kendi web sitesine yatırım yapan ancak siparişlerini manuel olarak karşılayan birçok perakendeci, uçtan uca dijital süreci tam olarak anlamak, değerlendirmek ve uygulamak için yeterli zaman, kaynak veya kapasite bulamadan e-ticarete girmek zorunda kalmıştır. Dijital evrim, bu süreci yeterince anlayarak verimliliği ve kârlılığı artıracak ve doğru operasyonların kademeli olarak gelişmesini sağlayacaktır. Halihazırda sahip olunanları hurdaya atarak bugün yeniden başlamak yerine, onları geliştirmeye yönelik bir program uygulayarak verimliliği artırmak, doğaldır ki, daha uygun maliyetlidir. Bu yaklaşım, genellikle çalışan zamanının ve kapasitesinin çok daha iyi kullanılmasını ve çalışanların inovasyonunun bir sonraki aşamasına odaklanmasında özgür olmalarını sağlamakta ve  sermaye sahiplerinin "varlıklarını korumak" için çabaladığı bu enflasyon döneminde önemli olmaktadır.

 

Çok uluslu kurumsal yazılım şirketi Sage tarafından yakın zamanda yayınlanan bir rapor, İK liderlerinin %83'ünün ve iş liderlerinin %85'inin gittikçe daha fazla çalışan deneyimine odaklanacağının beklendiğini ortaya koymuştur. Herhangi bir dijital evrim programının başarılı olması için, öz İK ekipleri dahil olmak üzere ilgili paydaşların sürece dahil olmaları ve değişim planlanlarının uygun öğrenme & geliştirme fırsatlarıyla desteklenmesi gerektiği açıktır. Bunun temelinde, İK profesyonellerinin insan analitiği, bulut İK ve çalışan self-servisi gibi teknolojilere kademeli olarak ayak uydurması gerekliliği yatmaktadır. Bu tek seferlik bir çaba değil, kademeli ve sürekli bir gelişim sürecidir. Bu noktada, herhangi bir dijital evrim programının başarılı olabilmesi için, kendi İK ekibiniz de dahil olmak üzere ilgili paydaşların sürece dahil edilmeleri ve değişim planlarının sağlam bir iletişim ve katılım planı ile desteklenmesi gerektiğini bilmemiz önemlidir.

 

Dijital evrim’in DESMÜD üyesi firmalarımız için de yararlı sonuçlar doğuracağını ve üyelerimizin bu konudaki çaba ve eylemlerinin başarılarına katkı sağlayacağı düşüncesinde olduğumu bir kez daha vurgulayarak sözlerime burada son veriyorum.